Ayla Dikmen – “İlk ve
Son Aşkım Sen Olacaksın”
Bir nesil onu Çağan Irmak’ın yönettiği Issız Adam filminde Hakan
Eren’in önerisiyle kullanılan “Anlamazdın” adlı şarkısı ile tanıdı. Filmin
vizyona girdiği 2008 yılı Kasım ayından itibaren her yerde “Anlamazdın” çalınıyor,
şarkı dilden dile dolaşıyor, kıyametler kopuyor, tanımayanlarsa birbirine
soruyordu: Kimdi bu billur sesin sahibi?.. Kimdi bu Ayla Dikmen?..
Ayla Dikmen ölümünden tam 18 yıl sonra yeniden popüler
olmuştu. Bir süre sonra yeğeni Meltem Çelebioğlu’nun da çabalarıyla diğer şarkıları
da yeniden gündeme geldi, CD formatında basıldı ve dahası anısına bir de albüm
yapıldı. Giden geri gelmedi elbette ama en azından yeni nesiller Ayla Dikmen’i böylece
tanımış oldu.
Özenli ve tertemiz Türkçe telaffuzu, tartımlı ve pürüzsüz
şarkıcılık tekniği ile adeta Zeki Müren’in dişi versiyonuydu Ayla Dikmen. ‘60’larda
halk müziği söyleyerek başladığı şarkıcılık serüveni, Şerif Yüzbaşıoğlu ile tanışması
sayesinde farklı bir dönemece girmiş, bir süre Parla Nur takma adını kullanarak
orkestra şarkıcılığı yapmıştı.
Bu orkestrayla katıldığı Boğaziçi Müzik Festivali’nde
“en başarılı şantöz” ödülünü kazandı. Sonrasında Balkan Melodileri Festivali’ne
Milli Orkestra ile birlikte katılması için seçilen üç solistten biri oldu ve bu
festival ve festivalde seslendirdiği “Niksar’ın Fidanları” türküsü adının ülke
çapında duyulmasını sağladı.
1970 yılından itibaren o artık ülkenin gözde şarkıcılarından
biriydi. ‘80’lere kadar çok parlak bir dönem geçirdi. Bu dönemde hem o günlerin
popüler söz yazarları Fikret Şeneş ve Ülkü Aker’le çalışıp aranjman şarkılar
söyledi hem de Mustafa Alpagut, Ziya Azbazdar gibi yerli bestecilerin
şarkılarını seslendirdi. Statlarda söylenecek kadar popüler olan “Al Yanaklım”
başta olmak üzere, “Olacak Olacak”, “Onu Bunu Bilmem Kararlıyım”, “Anlamazdın”,
“Aşk Defteri” gibi şarkıları dillerde dolaştı. Sesi ve şarkıcılığı kadar zarif
ve naif kişiliği ile de ayrı bir yerde durdu.
Son plağı 1979 yılında yayımlandı, sonrasında daha az
sıklıkla televizyonda ve basında görünür oldu. Hayatı boyunca tek bir adam
sevdi; Enis Erge’yle dillere destan aşkı ölümüne dek devam etti. O kadar ki Enis
Erge o öldükten sonra tek birini bile atmadığı sahne kostümlerini, ona ait her
şeyi İzmir’deki evinde saklamaya devam etti.
Ayla Dikmen’i 20 Ağustos 1990 tarihinde kaybetmiştik. Henüz
46 yaşındaydı. Hastalığını gizlemiş, bu yüzden de ölümü beklenmedik bir haber
olarak basına düşmüş ve hikâyesi sessiz sedasız bitivermişti. Kaderin cilvesinin
ona 18 yıl sonra ikinci kez şöhreti getireceğini ise o günlerde kimse
bilmiyordu.
Bugün onu bence en güzel şarkılarından biriyle anmak
istedim. Yabancı bir şarkıya Ülkü Aker tarafından yazılmış Türkçe sözlerle
oluşturulmuş ve ilk kez 1978 yılında 45’lik plak olarak yayımlanmış “İlk Ve Son
Aşkım Sen Olacaksın” sanki biraz da Ayla Dikmen’i anlatır gibi çünkü. Yarım
kalmış bir aşk hikayesi ve “Bu dünyaya bir daha gelirsem, ilk ve son aşkım sen
olacaksın”, diyen âşık bir kadın. Ruhu şâd olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder