Plaktan Erkin Koray


Yıllardır yazar dururuz, Türkiye’de eski katalog albümleri piyasaya yeniden sürmek başlı başına bir derttir, sıkıntıdır diye. Kapanan firmalar, devredilmiş haklar, çoktan vefat etmiş müzisyenlerin varislerinin ellerindeki mirası sadece “mal” olarak görmeleri, öte yandan bir türlü yeterince etkin olamayan müzik meslek birlikleri derken boğulur gidersiniz sorunların içinde. En azından yıllardır böyle idi. Şimdi durum farklı mı? Pek değil. Ama tüm bunlara rağmen artık daha fazla eski katalog albüme ulaşmak mümkün. Üstelik dijital platformlarda görünmeye başlayan bu tip albümlerin bazıları plak baskıları ile de rafa çıkıyor yavaş yavaş.




Sektörün eski firmalarından biri olan Mega Müzik, geçtiğimiz günlerde üç Erkin Koray albümünü, “Hay Yam Yam”, “Gün Ola Harman Ola” ve “Tamam Artık”ı plak formatında yayımladı. 

Bilenler bilir, tıpkı Barış Manço ve Cem Karaca gibi Erkin Koray’ın diskografisi de çeşitli firmaların hak sahipliğinde darmadağındır ve derli toplu bir halde yayımlanması neredeyse imkânsız gibidir. Neyse ki Erkin Koray albümlerinin bir kısmını katalogunda bulunduran Mega Müzik, en azından elindekileri bir araya getiriyor da, bir dönemin kayıtlarına arşivci olmayanlar da ulaşabiliyor.


“Hay Yam Yam”, Koray’ın Mega Müzik ile ilk çalışmasıydı ve 1989 yılında sadece kaset formatında piyasaya sürülmüştü. Aynı firmadan 1990 yılında “Tamam Artık”, 1991 yılında (Mega Müzik’in kardeş firması Kalite Plak etiketiyle) “Tek Başına Konser” öncelikle kaset formatında, 1996 yılında ise “Gün Ola Harman Ola” adı albüm (hem kaset hem de CD olarak) çıktı piyasaya. Bu süre zarfında Mega Müzik (ya da Kalite Plak) etiketli yeniden basım Erkin Koray albümleri de yayımlandı.


“Dünden Esintiler” üst başlığıyla yayımlanan 5 kasetlik seride Koray’ın farklı dönemlerinde farklı firmalara yaptığı ve albüm ve şarkılar (bir parça gelişigüzel) bir biçimde karşımıza çıkıyordu. Emre Plak’tan yayımlanmış “İlla ki” ve “Ceylan” albümleri, Kotaş Plak’tan yayımlanmış “Benden Sana” albümü, Doğan Plak’tan yayımlanmış “Elektronik Türküler” ve “Erkin Koray 2” albümleri (eksik ve fazla şarkılarıyla) ne yazık ki birer tıpkıbasım olmamak kaydıyla Mega Müzik (bazen de Kalite Plak) etiketiyle piyasaya sürülmüştü. Sonrasında CD baskıları da yapıldı ve bir hayli dağınık da olsa Koray’ın 1975-1996 yılları arası dönemi (Kervan Plak’ta kalan “Erkin Koray Tutkusu” albümü hariç) CD yüzü görmüş oldu.


Yaklaşık 2 yıl önce Mega Müzik bu farklı CD baskılarından beşini bir kutuda bir araya getirerek “Erkin Koray Collection” adıyla piyasaya sürdü. Her ne kadar Erkin Koray bu baskıların yasal olmadığını iddia etse de o dönemde, işin aslı öyle değildi tabii ki. Mega Müzik, yayın hakları zaten kendisinde olan ve bir kısmını da devraldığı albümleri tekrar basıyordu sadece. Çünkü bu albümlerin hemen hepsi sadece Türkiye’de değil, dünya müzik pazarında da ilgi görüyor, orijinal plakları çok uçuk fiyatlarla dolaşımda iken, bir takım yabancı firmalarca yurt dışında yeni plak ve CD baskıları da yapılıyordu.


Hatta birkaç yıl önce Özmüziksan adında bir firma, ilk bakışta Doğan Plak etiketli iki Erkin Koray albümünün yeniden basımı gibi gözükse de içerikleri epeyce farklı, karmakarışık iki Erkin Koray 33’lüğü yayımlanmıştı ki işte onların yasal olup olmadığı tartışılırdı.

Sözün kısası, bu karmaşık hikâyenin bugün vardığı noktada şimdi zamanında Mega Müzik hesabına yapılmış ve plak olarak yayımlanmamış üç albümün plak baskıları var elimizde. Devamında umarım ve dilerim ki Mega Müzik’in elindeki diğer Erkin Koray albümleri de tıpkıbasım olarak plağa aktarılabilir (yasal prosedürler aşılabilirse.)

Bu üç albüme biraz daha yakından bakacak olursak… 


Üçünün de Erkin Koray’ın en iyi albümleri arasında yer almadığını söyleyebiliriz belki. Buna karşın hep başına buyruk ve kuralsız olmuş/kalmış, yeri gelmiş sektöre kafa tutmak uğruna müziğini tek başına yapmış, herkes onun müziğini Türk “rock” müziği denilen şeyin yapı taşlarından biri kabul eder, çekme kasetleri elden ele dolaşırken tavernalarda klavyesiyle çalıp söylemekten erinmemiş, kariyeri gelgitli, inişli çıkışlı, enteresan bir müzisyenin diskografisinde üç ayrı köşe başını tutan albümler bunlar.


Çok sayıda enstrüman sesini taklit edebilmesi ve böylece orkestra ihtiyacını ortadan kaldırabilmesi nedeniyle ‘80’ler boyu pek popüler olan klavye (“org” da denirdi o zamanlar) “sound”u o dönemde Erkin Koray’ın müziğini de etkilemiş ve yukarıda bahsi geçen başına buyrukluk kadar ekonomik sebeplerle de Koray o yıllarda yaptığı albümleri bu” sound” üzerine kurmuştu. “Hay Yam Yam” ve “Tamam Artık” tam da bu dönemin albümleri.

Erkin Koray’ın Hayyam dizelerinden derlediği sözlerle oluşturduğu “Hay Yam Yam” ve albümün B yüzünün açılışında yer alan “Hayat Katarı”, “Hay Yam Yam” albümünün öne çıkan şarkıları olmuştu.


Dünyada Sam and The Shame and The Pharaohs tarafından meşhur edildikten sonra sayısız “cover” versiyonu yapılmış, Erkin Koray’ın da yıllarca sahnede söylediği “Wooly Bully”nin Türkçe versiyonu da Koray’ın yazdığı sözlerle ve “Şöyle Böyle” adıyla ilk kez bu albümde karşımıza çıkmıştı.

Bununla birlikte albümde Koray’ın yer yer yaratıcılık sıkıntısı çektiğini hissettiren şarkılar da vardı. Bir dönem çok popüler olmuş “Emmioğlu” türküsüne çok benzeyen “Yok Yok”, “Mış Mış”a çok benzeyen “Haftanın Yedi Günü” ve “Çemberimde Gül Oya”yı anımsatan “intro” melodisiyle “”Cemile Kız” bunlar arasında sayılabilir.


Albümün kaset olarak yayımlandığı dönemde kapakta kullanılan Erkin Koray illüstrasyonu pembe ve mavi fona yerleştirilmiş iki ayrı grafik tasarımla kullanılmıştı. Son yayımlanan CD baskısında fon bu defa kırmızı idi. Plak baskısında ise ağaç rengi ve deseninde bir fon üzerine yerleştirilmiş aynı illüstrasyon. Açılır kapağın iç yüzünde ise Koray’ın ’60 ve ‘70’li yıllarından fotoğraflar, gazete ve dergi haberleri var.

Plak baskısı için yeniden “master” işleminden geçirilen kayıt ise gayet temiz ve net.


İlk kez 1990 yılında kaset olarak piyasaya sürülmüş “Tamam Artık”ın plak baskısı ise öncelikle kapak tasarımı ile dikkat çekiyor. Yıllarca çok orijinal, çok farklı çizimlerle onlarca plak kapağına imza atmış Betül Dengili Atlı, yıllar sonra ilk kez, yeniden bir plak kapağı tasarımı için kolları sıvamış ve nefis bir illüstrasyonla bu albümün plak baskısını taçlandırmış. 


Erkin Koray’ın her albümü tek başına zaten kıymetliyken bu baskı bu tasarımla daha şimdiden arşivlik bir değer kazanmış böylece. Tasarımını yaptığı plak kapakları yurt dışında yüksek meblağlarla alıcı bulan ve adeta bir fenomene dönüşen Betül Dengili Atlı’nın bu tasarımı, sekiz sayfalık “insert” ile tamamlanmış. “Insert”de Erkin Koray hakkında bir kitap da yazmış olan Münir Tireli tarafından kaleme alınmış kapsamlı bir albüm bilgisi ve şarkı sözleri var.


Gelelim albümün içeriğine…

Koray’ın bazı eski şarkılarını yeniden seslendirdiği birkaç da yeni şarkısının yer aldığı bir albüm bu. Daha önce “Benden Sana” albümünde yer almış “Öyle Bir Geçer Zaman ki”, 45’lik plak dönemlerinden “Aşkımız Bitecek” ve “Kıskanırım”, “İlla ki” albümünden aynı adlı şarkının yanı sıra “Gaddar” albümünde yer almış “Tamam Artık”, bu albümde yeniden seslendirilmiş şarkılar.


Ayrıca albümde bir de enstrümantal beste var. Bir nevi gitar ve saz atışması olan bu parçanın adı sazı çalan Çetin Akdeniz’in ismine gönderme ile “Çetin Ceviz” konulmuş olsa gerek. Parçanın melodisi  tanıdık gelebilir zira Zülfü Livaneli’nin 1988 çıkışlı “Kan Çiçekleri” albümünde “Kuşların Vurulduğu Zaman” adlı şarkının içinde bir “ara intro” olarak aynı melodi yine Çetin Akdeniz tarafından çalınmış idi.

Geriye kalan dört şarkının ise en çok dikkat çekeni ise Koray’ın bir “mantra”dan yola çıkarak yazdığı “Hare Krishna”.


Bu albümün plak baskısının en az yeni kapak tasarımı kadar kıymetli bir başka özelliği de orijinal analog banttan plağa aktarılmış olması. Kapakta göreceğiniz “AAA” ibaresi bunu ifade ediyor. 


1996 yılında, yani Erkin Koray’ın 55 yaşında iken yaptığı “Gün Ola Harman Ola” ise Koray diskografisinin “İlla ki” (1983) albümü sonrasına hâkim olmuş klavye “sound”undan tamamen arındığı ve yanı sıra 1990-1996 arasındaki altı yıllık açığı da kapadığı albümdü. Aynı zamanda Erkin Koray’ın CD formatında piyasaya çıkan ilk “yeni” albümü.


Koray’ın 45’lik dönemlerinde yaptığı Anadolu-“rock” parçalarını anımsatan “Gün Ola Harman Ola”, “Tutturamazsın”, yanı sıra çok daha sert “rock” öğeler taşıyan “Mezarlık Gülleri”, “Akrebin Gözleri” gibi parçalarla bu albüm adeta Erkin Koray müziğinin geri dönüşü müjdelemiş ve yayımlandığı dönemde bir hayli ilgi görmüştü. Ayrıca memlekette “rock” müziğin yeniden ivme kazandığı o dönemde Erkin Koray’ın en parlak yıllarına yetişememiş genç neslin Koray’ı keşfetmelerine de neden olmuştu.


“Gün Ola Harman Ola”nın plak kapak tasarımı CD ve kaset baskısına çok yakın bir biçimde, ufak tefek değişikliklerle yapılmış.

Şunu da eklemeliyim ki “Tamam Artık” ve “Gün Ola Harman Ola” albümlerinin plak baskılarında şarkı sıralamaları kaset ve CD baskılarından farklı. Nedenini ben de bilmiyorum ama plakların her iki yüzlerindeki süre ayarlaması ile ilgili olduğunu sanıyorum.



Sözün özü daha önce plak olmamış üç tane Erkin Koray plağımız var artık. Sadece arşivcilerin değil, Türk popüler müziğinin geçmişine dair bir fikir edinmek, çok uzakmış gibi dursa da aslında çok yakın bir dönemin birçok sebeple keşfedilmemiş şarkılarını /albümlerini keşfetmenin tadına varmak ve en çok da Erkin Koray gibi nevi şahsına münhasır bir müzisyenin “Fesupanallah”tan “Estarabim”den ibaret olmadığını öğrenmek için bu plakları edinmek lazım. Ve de başta Mega Müzik (Ethem Zeytinkaya) olmak üzere bu albümlerin plak olarak basılmasına emeği geçen herkese teşekkür etmek.

ŞUBAT 2017

Yavuz Hakan Tok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder