"Mesela
televizyon programını izlediğinde aslında ne kadar kaşının gözünün seğirdiğini,
utandığını, o anda özgüvensiz olduğunun çok belli olduğunu fark ediyorsun.
Kendini çirkin buluyorsun filan. Sonra bir de şeyler başlıyor… Mesela klip
çekerken yönetmen “Öyle durma, sola doğru bak,” diyor, sen anlıyorsun ki sağ
tarafında hiç iş yok. Stüdyoda kayıt yapıyorsun, aranjör “Şurada sesini
Melodyne’la düzeltmek gerekebilir,” diyor. Yani her şekilde egon törpülenmeye başlıyor. "
Geçtiğimiz aylarda Pasaj Müzik işbirliğiyle hayata geçirdiği "Saz Söz Mavi" projesi kapsamında her ay yeni bir şarkıyla dinleyici karşısına çıkıyor Mavi. Mavi'yle müzik yolculuğunu, müzik sektörünü ve daha fazlasını konuştuk.
(10 Mart 2017 tarihinde www.hayatmuzik.com 'da yayımlanmıştır.)
Yakın dönemde yetişmiş TRT kökenli genç sesleri tenzih ederek söylüyorum ki uzun zamandır alaturka söyleyen şöyle billur gibi genç bir ses düşmemiş dijital âlemlerden önüme. En azından albüm ya da şarkı bazında. Nihan Akın’ın “Kimseye Etmem Şikâyet”ini duyar duymaz mıhlanıp kalmam bundan olsa gerek. Oysa Nihan yıllardır müzik piyasasının içinde, iki albüm yapmış, birçok “dj” projesinde yer almış hatta son olarak 2016 yazında DJ Onur Adıgüzel ve DJ Kanun Yıldırım’la birlikte Sezen Aksu’nun “Olmaz Olsun”unu seslendirmiş bir şarkıcı. Gelin görün ki bu müzikal karmaşanın içerisinde fark edilmek için bazen böyle ters köşelere ihtiyaç oluyor.
Aslına bakarsanız, geçtiğimiz günlerde İrem Emre Müzik etiketiyle yayımlanan “Kimseye Etmem Şikayet” teklisinde Nihan Akın yine konuk şarkıcı. Zira proje aslında Müdür’e ait.
Müdür kimdir, nedir derseniz, Can Alper, Arıkan Sırakaya ve Tunç Volkan Konya’dan kurulu bir gruptur derim. Hatta 2015 yılında piyasaya çıkmış ilk ve tek mini albümleri “Ben Uyurken Git”i de referans gösterebilirim. Grubun mottosu “rakı masasında rock müzük” imiş. Hakikaten ilk mini albümlerindeki üç şarkı da bu konsepte yakın sularda dolaşıyor. Ancak son teklileri konuya direkt kafadan giriyor. Rakı masasında “rock müzüğü”nü bilmem ama alaturka her daim mezelerin en şahanesidir ya (hatta bazen rakının ta kendisidir.) İşte tam da bu sebeple Nihan Akın’ın tertemiz yorumu ve Müdür’ün cayır cayır gitarları, sert davuluyla “Kimseye Etmem Şikâyet”i dinlemek bir başka şahane kafa yaratıyor.
Belki hiç denenmemiş bir şey değil, belki Amerika’yı yeniden keşfetmiyor Müdür ama dozu doğru tutturarak bu iki ayrı müzik türünün aynı yoldan geçebileceğine, geçerken her iki müzik türünü ayrı ayrı sevenleri de beraberinde götürebileceğine bizi inandırıyor. Mesela bu bileşimi yayvan (gitar ağzı tabir edilen) bir “rock” vokali ile berbat etmek de mümkündü ki daha önce yapanlar oldu.
Ben şahsen böyle bir albüm dolusu şarkıyı seve seve dinlerim. Haydi Müdür, sıva kolları!
(10 Mart 2017 tarihinde www.hayatmuzik.com 'da yayımlanmıştır.)
2013’de “Dans Et” adlı ilk teklisiyle karşımıza çıkan Dev diye bir grup vardı, bilmem hatırlar mısınız? Tekliden birkaç ay sonra “Akıl Tutulması” adlı ilk albümü çıkmıştı Dev’in. Baran Bayraktar işte o grubun iki üyesinden biriydi. Baran Bayraktar şimdilerde o günleri pek hatırlamak istemiyor olsa gerek ki yeni bir başlangıç yaparken müzik geçmişine dair bilgileri bizden esirgemiş. En azından resmi Facebook sayfasında öyle bir bilgi yok.
Bir “rock”çıdan bir popçuya dönüşmüş Baran Bayraktar. İyi de olmuş zira popta “rock”da olduğundan çok daha fark iyi. Dev’in albümündeki şarkılarda kendi imzası vardı ama yalan değil, şarkılar pek de parlak değildi. Baran bu defa şarkı yazarlığını bir kenara koyup, Gülden Mutlu’dan bir şarkı almış ve yeni kariyer başlangıcını (en azından şimdilik) sadece şarkıcılığı üzerinden şekillendirmeye karar vermiş.
Bunu yaparken de klişe bir pop-star algısını ters yüz edip sokakta her gün onlarca benzerini görebileceğimiz bir üniversite öğrencisi görünümünü tercih etmiş. Eğlenceli bir şarkı, eğlenceli bir klip ve sesi kadar görüntüsüyle de sıcak, samimi genç adam ister istemez ilgi çekiyor. Vapurda “demo” CD’sini insanlara dağıtarak, Kadıköy’deki Zihni Müzik’te CD’sini rafa koyarak, şarkısını söyleyerek dikkat çekmeye çalışıyor bu genç adam. Ha vapurda, ha sokakta, ha sosyal medyada bu şekilde değilse de benzer yöntemlerle müziğini duyurmaya çalışan nice gençten biri gibi. Akıllıca bir fikir doğrusu.
Başından beri genellikle depresif şarkılarını duyduğumuz Gülden Mutlu bir süre önce kendi seslendirdiği “Bye Bye”la bizi şaşırtmıştı ya bu şarkıyla bir kez daha eğlenceli şarkı da yazabileceğini gösteriyor. Bedük’ün imzasını taşıyan düzenleme de şarkıya çok şey katmış. Şarkıcı olarak Baran Bayraktar da bu defa kendinden söz ettirecek gibi görünüyor.
Demek ki neymiş? Doğru kulvarda koşmak her zaman iyiymiş.
(10 Mart 2017 tarihinde www.hayatmuzik.com 'da yayımlanmıştır.)
Yine bir tek isim vakasıyla karşı karşıyayız. Geçtiğimiz günlerde dijital platformlara teklisi düşen Müge’nin Müge Yılmaz olduğunu anlamak için epeyce bir arayıp taramam gerekti. Kaldı ki Müge’nin sosyal medya hesapları ve hatta YouTube kanalı bile Müge Yılmaz adına açılmış. Üstelik geçtiğimiz aylarda iTunes’da satışa sunulmuş üç teklisinde de soyadı kullanılmış. Peki, bu teklide neden sadece Müge? Anlamak zor.
Müge’nin yeni teklisi “Olsun”, geçtiğimiz günlerde Artıproject etiketiyle yayımlandı. Evet, her ne kadar iTunes’da ardı ardına yayımlanmış üç teklisi bulunsa da Müge’nin ilk profesyonel işinin bu olduğunu söylemek mümkün zira kendi bestesi olan diğer üç şarkı da tek bir gitar eşliğinde “demo” düzeyinde kaydedilmiş şarkılar ve bu şarkıları kendi hesabına yayımlamış Müge.
Sayısız yeni şarkı ve yeni ses düşüyor her gün dijital platformlara. Elimden geldiğince hepsini dinlemeye çalışıyorum. Ya şarkının, ya düzenlemenin ya da şarkıcının bazen de ikisinin ya da üçünün birden olmamışlığı nedeniyle ikinci kez dinleme isteği duymadığım ya da dinlesem bile fikrimi değiştirmeyen işler çoğunlukta oluyor. Müge ve yeni şarkısı onlardan biri olmadı. Tekrar tekrar dinledim ve sonra kim bu kız diye araştırmaya başladım.
Bir O Ses Türkiye cahili olarak Müge Yılmaz’ın o yarışmanın bir döneminden gelip geçtiğini öğrendim önce. Sonra da yukarıda bahsi geçen diğer şarkılarına ve YouTube kanalındaki “cover” kayıtlarına ulaştım.
İyi bir ses Müge. Sesini kullanma biçimi ve tınısı özellikle pes seslerde Nilüfer’in ilk yıllarını anımsattı bana. Öylesi geniş, açık bir ses. Vibrato yapmak konusunda bir parça daha kontrollü olabilirse şarkı söylerken, çok daha parlak çıkacaktır sesi. “Olsun” en çok bunu hissettirdi bana dinlerken.
Çok etkili, güzel bir şarkı “Olsun”. Üstelik tek bir piyano eşliğinde kaydedilmiş, yani şarkıcı için riskli (ama tabii ki çok ekonomik) bir yola başvurulmuş. Buna rağmen falso vermiyor Müge ve kendi bestesi olan bu güzel şarkıyla hem besteci, hem de şarkıcı olarak dikkat çekmeyi başarıyor.
Şarkının düzenleme ve kaydı Özgür Ünlü tarafından yapılmış, onu da ilave edeyim.
Müge’nin kısa vadede daha profesyonel bir kulvarda ilerleyememesi için hiçbir sebep yok. Bu şarkı bunun yolunu açabilir.
Yavuz Hakan Tok Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.