Emir Can İğrek – “Nevâle”
Kentte bir mahallenin ağır abi delikanlısı ile bohem bir
semtin entelektüel genci arasında bir çizgide, kendine has bir yol buldu Emir
Can İğrek. Bir önceki teklisi “Gömleğimin Cebi” ile yakaladığı bu tavrı ve müzikal
çizgiyi yeni teklisi ile de sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde ILS Vision Music
etiketiyle yayımlanan tekli “Nevâle” adını taşıyor.
Şarkının söz ve müziği Emir Can İğrek’e ait, düzenleme ise Tolga
Görsev tarafından yapılmış. Bu çok melodik şarkı, çok zengin bir düzenlemeyle
işlenmiş. Daha önce de yazmıştım, Emir Can İğrek’in parlak bir şarkı yazarlığı
yeteneği var. Şarkıları doğru ellerde işlendiğinde bu durum kendini daha çok
göstermeye başladı. Bu anlamda İğrek’in Tolga Görsev’le yaptığı işbirliği giderek
etki alanını genişletecek; bunu tahmin etmek güç değil.
Şarkının klibinde gazete kağıdına sarılı “nevâle” ile
sokaklarda dolaşan bir genç var (bilmeyenler için açıklayayım; şimdilerde pek
kalmadı ama eskiden evde içmek için bakkaldan içki alındığında gazete kağıdına
sardırılırdı ki konu komşuya ayıp olmasın, göstere göstere eve içki
götürülmesin, herkes sarılı şişenin ne olduğunu bilirdi ama yine de öyle bir
nezaketli bir mahalle kuralı vardı onu taşımanın.) Buna karşılık aynı gencin
aynı gece gittiği evde ise duvarlarda Nietzsche, Freud resimleri filan
görüyoruz. Bu yazının ilk cümlesini boşuna kurmadım. Enteresan bir bileşim.
“Nevâle”deki tek problem (ki aslında problem değil; bir
tercih), gitarların solistten rol çalması. Batıda yapılan “mix”lerde solist
sesi bizdeki kadar ön planda değildir, kayıt teknolojileri bizde epeyce geç
geliştiği için, 4 kanallı, 8 kanallı stüdyolardan çıkan işlere kulaklarımız o
kadar alkıştı ki, bu durumu değiştirmek için artık çok geç. Kaldı ki gerek var
mı, o da tartışılır. Söz geleneğinden gelen bir toplumuz ve şarkıda önce
sözleri duymaya meyilliyiz. Dolasıyla çayı çay bardağında sıcak içen bir milleti
sütlü soğuk çaya alıştırmaya benziyor bu durum. Bu şarkının birçok yerinde
sözleri anlamakta zorlandım. Gitarlar şahane, ona amenna ama solisti bastırmasalardı
keşke.
Bunu bir kenara koyarsak, “Nevâle” Emir Can İğrek’in adını
gün geçtikçe daha sık duyacağımızı bir kez daha gösteriyor. Söylemişti dersiniz.