Hakan Peker – “Bir
Efsane”
‘70’lerden itibaren TRT televizyonunun eğlence
programlarında illa ki bir dans grubu olurdu. En meşhuru Tolga Han Dans Grubu’ydu.
Sonra Coşkun Evcim vardı bir ara ama o genç yaşta vefat edince grubu dağıldı.
Oya Bale Dans Grubu, Gülen Andak, Tuncay Vural, Nilüfer – Eray ikilisi filan
şimdi ilk aklıma gelenler, daha doğrusu tek kanallı televizyon sayesinde hafızama
kazınıp hiç çıkmayanlar.
Derken ‘80’lerin bir yerinde Hakan Peker Dans Grubu’yla
tanıştık. Bilmeyenler için söyleyeyim; bu dans grupları eğlence programlarında
şov yapmakla kalmaz gazinolara bile çıkarlardı. Şarkıcılara eşlik etme şeklinde
değil; doğrudan kendi şovları olurdu. Artık çarliston, rumba, çaça, tango…
Allah ne verdiyse… Bazen de günün popüler yabancı şarkıları ile dans ederlerdi.
Günlerden bir gün dans ederken izlemeye alıştığımız Hakan
Peker’i bu defa dans ettiği şarkıyı kendi seslendirirken gördüm televizyonda.
Hiç unutmuyorum, “Pretty Young Girl” diye popüler bir şarkı vardı o sıralar,
onu söylüyordu. Hoşuma gitmişti. Şarkı söylerken dans etmek deyince akla
gelecek iki üç isim vardı o zamana dek. Ama koreografiyle dans eden yok
gibiydi; belki bir tek Seyyal Taner. Hele ki bir erkeğin bu şekilde dans edip
şarkı söylemesi o zaman için adeta bir devrim gibiydi.
Hakan Peker şarkıcılığı bu denemeyle bırakmadı ve 1989’da
ilk kasetini doldurdu. Şarkıları çok dans şarkısı gibi olmasa da sesi kadife
olmasa, hatta biraz yanık yanık söylese de bayıldık. Dans edip şarkı söyleyen
bir genç şarkıcımız olmuştu. “Bir Efsane” kaseti ve kasete adını veren şarkı
müzik tarihine böyle geçti.
Hiç burun kıvırmayın, ‘90’lar pop furyasının tetikleyicilerinden
biridir “Bir Efsane”. O dönemde Yüksel Plak gibi pek de ana akım olmayan bir
firmadan çıkmış olmasına rağmen çok fazla satmış ve Hakan Peker’in ‘90’lara bir
yıldız olarak girmesine sebep olmuştur. Düşünün ki Sezen Aksular, Nilüferler,
Kayahanlar filan en parlak dönemlerini yaşarken aradan bir genç sıyrılıyor ve
arkasında büyük bir destek olmadan ismini parlatıyor.
Kaset kartonetinde şarkının bestecisi olarak Süleyman Güngör
ismi yazıyorsa da da işin aslı öyle değil tabii. Şarkının orijinali bir Yunan
şarkısı. Bundandır ki melodisi çok sıcak ve kolay sevilebilir geldi kulağımıza.
Hakan Peker’in o kendine has şarkı söyleme biçimi de ilginç gelmiş olmalı o
sıra. Türkçe sözleri Peker’in o zamanki eşi Berna Peker yazmış, düzenlemeyi ise
Metin Özülkü yapmış.
Üzerinden 30 sene geçmiş. Şöyle bir hatırlayalım istedim.