Ajda Pekkan – “Canın
Sağ Olsun”
Ajda Pekkan’ın Ozan Doğulu albümünde yer alması ve bu yazı uzun
süredir beklenen yeni albümünden bir şarkıyla değil de “Yalnızlık FM”le
karşılaması müzik sektörü için şaşırtıcı bir gelişmeydi. Nitekim tam da “Yalnızlık
FM”i dinlemeye başladığımız günlerde Ajda’nın yakında bir Sinan Akçıl şarkısıyla
karşımıza çıkacağı haberleri yapıldı. Şöyle bir haber çıktı mesela: “Müzisyen
Sinan Akçıl, daha önce de şarkı verdiği Ajda Pekkan’a jest yaptı. Süper Star’ın
yeni çalışması için “Canın Sağ Olsun” isimli bir eser verdi.”
Ortada bir taktik savaşı dönüyordu, orası kesindi de Twitter’da
Sinan Akçıl’ın da paylaştığı ama sonra nedense sildiği bu haber neresinden
baksanız yakışıksızdı. Bir kere her şeyden önce Sinan Akçıl Ajda Pekkan’a jest
yapamazdı. Ortada bir jest varsa, onu da olsa olsa Sinan Akçıl’ın şarkısını
seslendirerek Ajda Pekkan yapmış olabilirdi. Yoksa 55 yılın Ajda’sına jest
yapmak öyle her babayiğidin harcı değildi.
Bu cümleleri aynen bu şekilde yazdım Twitter’da Sinan Akçıl’ın
paylaşımının altına ama sonra “Yine öğreten adamlık yapma!” dedim kendi kendime
ve daha paylaşmadan sildim o gün. Gelin görün oradaki yersiz (hadi “üstünlük”
demeyeyim) “denklik” çabasından tek rahatsız olan ben değilmişim demek ki. Birkaç
gün sonra “Canın Sağ Olsun” Ozinga & DMC ortak etiketiyle yayımlandı, peşi sıra klip servis edildi. Sonra
klip gerisingeri yayından kaldırıldı. Yeniden yüklendiğinde bir şeyler
değişmişti. Şarkıdan Sinan Akçıl’ın sesi çıkarılmıştı. Diğer dijital platformlarda
şarkı bir süre ilk haliyle kaldıktan sonra, onlar da değiştirildi.
Üstüne uzun uzun yazılacak bir mesele ama ben daha fazla
uzatmayacağım.
Söz ve müziği Sinan Akçıl’a ait “Canın Sağ Olsun”un
düzenlemesinde Ozan Çolakoğlu, Tarık İster ve Sinan Akçıl’ın ortak imzası var.
Ajda’nın yıllardır saplanıp kaldığı “kulüp şarkısı” yörüngesinden çıkamayan, klasik
Ajda şarkılarını mumla aratan, gelip geçici bir “hit”. Eğlenceli, kolay ezberlenen,
kolay eşlik edilebilen, ritmi ve “sound”u itibarıyla da hedef kitlesi belli bir
şarkı. Geçen yıllarda yaptığı şarkılara nispetle bir tık daha derli toplu, daha
eli yüzü düzgün, Sinan Akçıl’ın son dönem bestelerine bakıldığında da çıtası
biraz daha yüksek ama hepsi o. Ajda kariyerinin unutulmaz şarkılarından biri
olmayacağı kesin. Günü kurtarır mı? Muhtemelen.
Şarkının en iyi tarafı Ajda’nın o boğucu şarkı söyleme
biçiminden uzaklaşıp bildiğimiz Ajda gibi söylemiş olması. “Yalnızlık FM” beni
bu konuda çok mesut etmişti ki bu şarkıda da bir miktar o Ajda havası var. Ajda’ya
bunu kim söyler nasıl söyler bilemem ama popülerin tam göbeğini yakalarken de klasik
tavrını koruyabilmesinin mümkün olabileceğini, bu orta yolu bulabilecek nice
besteci, şarkı sözü yazarı ve aranjör olduğunu biri söylemeli artık. Önce bir
yüzünü ekşitip “Aeahaheah demode!” filan der ama zekâsıyla seni beni cebinden
çıkaracağını son Cengiz Semercioğlu röportajında bir kez daha gördük, eninde
sonunda anlayacaktır. Kim bilir belki de çoktan anlamıştır.