“Evrencan Gündüz – “Sabah
Şarkıları / Sade”
Bizim kuşak için devrin en “rock’n roll” adamlarından biriydi
Asım Can Gündüz. Belki biraz erken doğmuştu, belki de yanlış yerde... Ne çare,
kıymeti yeterince bilinemedi. Gel gelelim öyle bir miras bırakmış ki geriye, hayatın
kusursuz dengesine bir kez daha şaşası geliyor insanın.
Asım Can Gündüz’ün oğlu Evrencan Gündüz’den bahsediyorum,
evet. Öyle böyle bir yetenek değil. Güçlü genetik mirasının hakkını sonuna
kadar veriyor. Doğal olarak müziğin içine doğan ve çok küçük yaşlarda önce
piyano, sonra gitar çalmayı öğrenerek işe başlayan Evrencan Gündüz, henüz
sadece 23 yaşında. 2015 yılında Ve Kazanan adlı kısa ömürlü bir yetenek
yarışmasında adını ilk kez geniş kitlelere duyuruyor hem vokal hem de gitar
tekniğiyle dikkatleri üzerine çekiyor.
Müzik çevrelerinin de gözünden kaçmıyor tabii yeteneği. Ben de
çok kişi gibi Sertab Erener’le kaydettiği birkaç videoyla tanıdım onu; özellikle
de “Everyway That I Can”in çok acayip yeniden yorumuyla fark ettim saçtığı
ışığı. Sonrasında bir sürü YouTube kaydı ve 2017’de ilk kısaçalar “Evrencan ve
Uzaylılar”. “Soul”, “blues”, “caz”, “reggae” ve türevlerinde, öyle açık, ferah,
neşe veren müzikal yelpazede dolaşan şarkılar… İyi ve temiz bir vokal tekniği,
düzgün Türkçe…
2018’de yine bir kısaçalar, “Mevsim Çiçekleri”. Nice
müzisyenin yıllar içerisinde edinebildiği yetkinlikte bir müzikalite. Aynı yıl
türkülerden oluşan bir başka kısaçalar, mükemmel bir caz albümü “Bu Toprağın
Sesleri”.
Evrencan Gündüz, 2019 yılında ise “Sabah Şarkıları” adını
verdiği bir proje başlattı ve ilk olarak “Orta Şeker” alt başlığı verilmiş üç
şarkılık ilk kısmı yayımladı. Geçtiğimiz günlerde ise projenin ikinci kısmı “Sabah
Şarkıları / Sade”yi kendi hesabına yayımladı.
Altı şarkıdan oluşan bu yeni kısacalarda
üç yeni şarkı, üç de eski şarkının akustik versiyonu var. “Bulutlar Gidin”, “Sen
Beni Yine” ve “Seni Sevecek Kadar” ilk kısacalardan bildiğimiz şarkılar. Evrencan
Gündüz gitarını eline almış ve bu şarkılarını akustik bir biçimde çalıp
söylemiş. “Uyan”, “Mutluluk” ve “Kıvırcık” adını taşıyan üç yeni şarkıyı da
benzer bir sadelikte seslendirerek bütünü tamamlamış.
Diğer albümleri gibi bu albümü de ilk dinleyişte defalarca
dinleme isteği uyandırıyor, arkasına koyacak benzer türde başka bir albüm ya da
şarkı gelmiyor aklınıza. Bununla birlikte şöyle bir eleştiri getirebilirim
sadece: Belli ki çok eğlenerek ve çok içten gelen bir yaratıcılıkla yaptığı
doğaçlamalar, şarkıları oradan oraya çekip sürüklemesi şahane ama yer yer fazla
uzuyor. Böyle şeyleri sahnede ya da iyi ihtimalle bir videoda izlemek /
dinlemek çok cazip gelebilir ama bir albüm kaydı için soru işareti olabilir.
Onu biraz tadında bırakmak daha doğru olurmuş sanki.
Evrencan Gündüz müziği, şarkıları, tekniği ve vokaliyle şu an müzik piyasasının içinde benzersiz bir
yerde duruyor. Bunu bu şarkıları dinlediğinizde bir kez daha görüyorsunuz. Daha
23 yaşında böyleyse, ilerleyen yaşlarında nasıl olacak diye merak etmiyor
değilim doğrusu.