Orijinal adı “Kustino Oro”. Goran Bregoviç tarafından bir
Yugoslav halk ezgisinden esinlenerek bestelenmiş ve 1988 yılında gösterime
giren Çingeneler Zamanı filminde kullanılmıştı. Bu kült film sinema tarihine
geçerken müzikleri de tüm dünyada ilgi gördü. Haliyle bize çok yakın melodiler
ve ritimler nedeniyle Türkiye’de de.
“Kustino Oro”nun Türkçe versiyonu 1993 yılında Oya - Bora ikilisi
tarafından yapıldı. Bora Ebeoğlu’nun yazdığı Türkçe sözlerle “Sevmek Zamanı”
adını alan şarkı, Oya – Bora’nın aynı yıl Özer Plak etiketiyle yayımlanan “Seni
Bana Yazmışlar” adlı albümde yer alıyordu.
Zaman içerisinde hem Oya – Bora hem de ikilinin birçok
şarkısıyla beraber bu şarkı da bir 90’lar klasiği olarak hafızalara yer etti.
İnsanın kanını kaynatan kıpır kıpır bir ritim, eğlenceli ve kıvrak bir melodi, bir
Bora Ebeoğlu ustalığı olarak gibi akan sözler ve kalabalık bir orkestra
şarkısını makul bir pop şarkısına çevirmekteki başarısıyla Gürol Ağırbaş’ın düzenlemesi…
(15 Ocak 2018 tarihinde Milliyet Sanat dergisi internet sitesinde yayımlanmıştır.) Biri ’92 kışı, diğeri ’93 baharında çıkmış iki albüm yirmili yaşlarımın ilk yarısına damga vurmuştu handiyse. Ne kadar dinledim, ne kadar sevdim, anlatmakla bitmez. Yeni Türkü’nün “Aşk Yeniden”i ile Oya – Bora’nın “Seni Bana Yazmışlar”ı. O günlerde beni çok mutlu etmiş, ruh halime çok iyi gelmiş olmaları bir yana, müzik adına da çok ilham vermişlerdir bana.
O günlerde bu çok sevdiğim iki ayrı grubun iki ayrı müzisyeninin sonraki yıllarda bir başka grupta bir araya geleceklerini tahmin edemezdim elbette. Cengiz Onural ve Bora Ebeoğlu’ndan bahsediyorum. Ve İncesaz’dan…
Tabii bu, işin duygusal tarafı benim için. Öte yanda ise sevdiğim o diğer iki gruba da benzemeyen, aslına bakarsanız emsali de olmayan bir grup, bir oluşum olarak İncesaz 1997 yılından beri hayatımızda. İncesaz’ın 2017’nin Aralık ayında Kalan Müzik etiketiyle yayımlanan “Peşindeyim” ise grubun dokuzuncu albümü.
1997’de Cengiz Onural, Murat Aydemir ve Derya Türkan işbirliğiyle kurulan İncesaz, sonrasında yavaş yavaş kadrosunu genişletti, albümlerinde ve sahnede kimi zaman konuk müzisyenler de çaldı. Grubun bugünkü kadrosunu ise Onural ve Aydemir’in yanı sıra Taner Sayacıoğlu, Emre Erdal, Türker Çolak, Volkan Hürsever ve solist olarak da Ezgi Köker Aldemir ile Bora Ebeoğlu oluşturuyor. Bu albümde ayrıca konuk müzisyen olarak Hakkı Öztürk, Evrim Güvenli ve de Rezonans Korosu yer almış.
Klasik Türk müziği makam ve formlarının olağanüstü bir incelik ve ustalıkla kullanıldığı, ağırlıklı olarak özgün bestelere dayanan İncesaz müziği bu albümde de yeni on bir şarkıyla ihtişamını bir kez daha gösteriyor. Yani İncesaz yine hem bir geleneğin devamı olmayı, hem de o geleneği güncellemeyi sürdürüyor. Albümde beş Cengiz Onural, dört Murat Aydemir bestesi var. Bir şarkıyı Murat Aydemir ve Bora Ebeoğlu ortak bestelemiş, bir şarkı ise Haris Alexiu’nun bir bestesinin Onural’ın yazdığı sözlerle Türkçe adaptasyonu. Şarkı sözlerinde ise Cengiz Onural ve Bora Ebeoğlu’nun yanı sıra İncesaz’ın daha önceki albümlerinde de birlikte çalıştığı Mustafa Cem Pehlivan’ın imzasını görüyoruz.
İncesaz’ın enstrümantal eserlerinde nasıl ki söz kendini aratmıyor ve besteler kendi hikayesini anlatıveriyorsa, sözlü eserlerinde de sözler besteleri, besteler sözleri eşliyor, besliyor, büyütüyor.
Eminönü’nden tramvaya binip tıngır mıngır Bebek’e gidiyorsunuz erguvan moru bir akşamüstü, bir “İstanbul hanfendisi” geçiveriyor “Cumbalı Yalı”nın önünden, radyonun “buğulu sesi” saba makamından çalıyor, “lalezar” kokulu bir rüzgâr esiyor Emirgan sırtlarından, derken “eski saat” tıkırdıyor “duvarda yankılar” bırakarak…
Kitaplarda, filmlerde, şarkılarda kalmış bir yaşamın, bir zamanın, bir dünyanın izlerini sürerken, bugünün gerçeğine susmaktan başka bir şey gelmiyor elinizden. Bir de “bir sabır ver zalime karşı duran” diye dua etmekten başka…
Her bir müzisyenin çok iyi çaldığı, solistlerin hakkıyla, duygusuyla, tadıyla söylediği, her bir şarkının kalbe dokunduğu, kulağı doyurduğu tepeden tırnağa buram buram İncesaz bir albüm bu. Uzun uzun, uzun yıllar boyu dinlemelik.
"Hani Peter Pan masalı gibi bir hayal dünyası vardır ya; orada kötülük yoktur, orada ihanet yoktur, orada acı çekilmez. Bizim şarkılarımızı dinleyen insanlar bizi ve kendilerini biraz da o dünyanın insanı gibi görüyorlar."
'90'lı yılların en parlak isimleri arasında yer alırken popüler piyasadan el etek çektiler ve kendilerini adeta görünmez kıldılar. Uzun yıllar sonra 34 şarkılık bir ikili albümle geri döndüler. Buna bir 'dönüş' albümü demiyorlar ama...Tercihleri hâlâ ortalıkta görünmemekten yana.
Yavuz Hakan Tok Müzik Yazarı / Eleştirmen / Arşivci
2001 yılında Bir Zamanlar adlı internet sitesinde müzik yazıları yazmaya başladı. Yanı sıra yazıları, Zip İstanbul, Koara, İkinci Kanal, Caretta, Mezun Life, Popüler Tarih dergilerinde, Bugün gazetesi ve Milliyet gazetesinde yayımlandı.