Çok Yakışıklıydı, Çok da Güzel Şarkı Söylüyordu!


"Bu geceyi eşinize dostunuza anlatın. 'Çok yakışıklıydı' deyin, 'Çok güzel şarkı söylüyordu' deyin..." Böyle söylüyordu Erol Evgin sahnede. Bir yandan da gülüyor, bizi de güldürüyordu.



Başka birinden duysak belki de gülmeyeceğiniz, hatta kimi kez yüzümüzün kızaracağı fıkraları öyle bir çifte imbikten geçmiş nezaketle anlatıyordu ki, zerre yadırgamıyor, patlatıveriyorduk kahkahayı. Konserlerinde defalarca kez duyduğumuz esprileri, bile bile, tekrar tekrar gülüyorduk. Nezaketine sarıp sarmaladığı zerafeti, güler yüzü, sıcaklığı, içtenliği ve elbette dinlemekten asla bıkmayacağımız şarkılarıyla Erol Evgin, sahneyi hiç bir şarkıcının kolay kolay dolduramayacağı kadar çok dolduruyor, bir santimetrekaresini bile boş bırakmıyordu.


Plaza Otel'in Sky Bar'ı, yıllardır her cumartesi Erol Evgin dinlemeye gidenlerle dolup dolup taşıyor. Son beş yıldır eğlence sektörü epeyce darbe aldı, çıkanlardan çok inenler, açılanlardan çok kapananlar oldu. Bugün en popüler şarkıcıların bile uzun süre aynı mekanda sahneye çıktığını görmek mümkün değil. Genellikle tek gecelik seyirci toplayacak, tek gecelik programlar yapılıyor. Erol Evgin ve Plaza Otel programları ise şehrin gece hayatında adeta bir klasiğe dönüştü. 


Onu bir Cumartesi gecesi nihayet izleme şansına sahip olduğumda, "single"ı yeni piyasaya sürülmüştü. Ben her iki şarkıyı da çok sevmiştim. Zira Erol Evgin'den beklediğim şarkılar bunlardı benim. Onun müzik dünyasındaki yeri , duruşu, tarzı ve stili belliydi ve ikinci bir Erol Evgin daha yoktu. Erol Evgin şarkılarında aşk da, ayrılık da, acı da, mutluluk da aynı nezakette dillenirdi. Dert keder pazarlanmaz, feryat figan edilmez, öfkenin kinin esamisi okunmazdı. Nitekim o iki şarkıyı sahnede canlı canlı dinlediğimde daha da çok sevmiştim o gece. İçim yıkanmıştı.

"Yeni Yıla Sensiz Giriyorum / Sensiz Olmuyor" "single"ı, yılbaşından hemen önce piyasaya sürüldü ve önce ilk şarkıya klip çekildi. Sözleri Selma Çuhacı ve Murat Evgin imzalı şarkının klip yönetmenliğini de Murat Evgin yapmıştı.


Her ünlü babanın çocuğu gibi Murat Evgin de müzik piyasasında boy göstermeye başladığından bu yana "Erol Evgin'in oğlu" olarak anılmamak için çabaladı. Bundandır ki müzikte kendine başka bir yön belirledi. Ancak baba-oğul zaman zaman birlikte konserler verdiler, Murat Evgin'in değil belki ama, Erol Evgin'in albümlerinde de dayanışma içerisinde girdiler. Murat Evgin'in gerek besteci gerekse şarkıcı olarak, melodik pop şarkılarında "rock"tan daha başarılı işler çıkarabileceğini düşünmüşümdür başından beri. Bu "single"daki besteleri de bu fikrimi güçlendirdi. 


Bu iki şarkıyı eski stil (demode) bulanlar, Evgin'in kendini tekrar ettiğini düşünenler de oldu. Böylesi yorumlar yazıldı, çizildi çeşitli mecralarda. Frank Sinatra'yı "rap" söylerken hayal edebilir misiniz, ya da Barbra Streisand'ı R&B? Onların yeri, yurdu, iklimi bellidir. Zamanında popüler olanın tam ortasında duran şarkıları ve tarzları, zamanla klasiğe dönüşenlerdir onlar. Klasikle demode arasında ise çok kocaman bir ayrım vardır. Erol Evgin Türk popunun bir klasiğidir. Tarzı budur ve elbette böyle şarkılar söyleyecektir. Yani en azından ben böyle düşünüyor ve yeni şarkılarının tadını çıkarıyorum.

İşte geçtiğimiz günlerde de "single"ın B yüzündeki şarkı, "Sensiz Olmuyor" için bir klip çekildi. Yönetmen koltuğunda yine Murat Evgin vardı. Üstelik bu defa klip çekimi için ta Mardin'e gidilmişti.Erol Evgin hayranlarının merakla bekledikleri klip, nihayet görücüye çıktı. 



Erol Evgin'in "beyefendi şarkıcı" çizgisinden kaydığı çok az görülmüştür. Bunlardan biri "Renkli Dünya" filminde sevdiği kızı kaçıranların elinden kurtarmak için atlayıp zıplayıp, kötü adamları sille tokat dövdüğü sahnelerdir. Bir diğeri ise "Şen Sazın Bülbülleri" müzikalinde pala bıyıklarıyla bir pavyon türkücüsü olarak seyirci karşısına çıktığı anlardır.

Artık bu listeye bu son klibi de dahil edebiliriz çünkü bu epey romantik şarkının, şahane Mardin görüntüleri ile gayet romantik başlayan klibi, bir yerden sonra izleyenleri şaşkınlığa uğratıyor. Sürprizi bozmadan sizi kliple baş başa bırakıyorum. Buyurun, izleyin.


Ha bu arada ne yapın edin, Plaza Otel gecelerinden birini yaşayın diyeceğim ama, şayet eğlenceye bütçe ayırabilenlerden değilseniz, o vakit Erol Evgin'in 40. yılı şerefine verdiği Açık Hava konserinin "Hep Böyle Kal" adı verilmiş DVD'si  de işe yarayabilir. Zira hem 27 şarkılık canlı canlı bir konser, hem de Erol Evgin'in tadına doyulmaz sahne sohbetleri var bu DVD'de. Benden söylemesi.



ŞUBAT 2011

Yavuz Hakan Tok

1 yorum:

  1. Erol Evgin'le bağdaşmayan tiplerden biri de Fatma Girik'le oynadığı ve Meryem'in kötü oğullarından birini canlandırdığı "Meryem ve Oğulları" filmindeki şarkıcı tipiydi. Tabii aynı filmde başrolde olan iyi oğuldu. 2008'de Rumelihisarı Konseri'nde ben de izledim Erol Evgin'i ve bir kez daha hayran kaldım. Çok şanslıydım; konserde en öndeydim. Hayranlarını kırmayıp onlarla fotoğraf çektiren ve hiç korumasız konser veren başka şarkıcı görmedim. Konserden sonra mekan "Erol Erol" çığlıklarıyla yıkılıyordu. "My Way"i öyle bir söyledi ki!.. Murat Evgin de en önden babasını izledi. Onunla da beraber şarkı söylediler.

    YanıtlaSil